Bebeklerde işitme kaybı erken dönemde tanımlanıp tedavi edilmediğinde, konuşma ve dil gelişimi zarar görür. İşitme kaybı, 1000 canlı doğumda 1-3 insidansla en yaygın görülen doğumsal defekttir. İşitme kaybı saptanan çocuklardan işitme desteği alabileceklerin belirlenmesi ve altı aydan önce gerekli müdahalelerin yapılması ile bu çocukların üç yaşında uygulanan dil gelişimi testlerinde normal sınırlarda sonuç aldığı gösterilmiştir. İşitme engeli erken dönemde tespit edilemeyen çocuklarda dil, sosyal ve kognitif yeteneklerin geliştirilmesi ve bu yeteneklerin ileride okul ve sosyal bütünleşme için kullanılmaları olanaksız görülmektedir.
Bu program “işitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı ortaya çıkan çocuklarda işitme kaybının çocuğun konuşma gelişimini etkilemeden ve psikolojik ve sosyal açıdan sağlıklı bir birey olarak toplumdaki yerini almasını sağlayacak şekilde erkenden saptanması, tedavi ve rehabilitasyonunun sağlanması, toplumla sağlıklı bireyler kazandırılması amacıyla başlatılmıştır.
İşitme kaybına yol açan nedenlerin çoğu, yaşam boyu uygulanan halk sağlığı stratejileri ve klinik müdahalelerle önlenebilir. İşitme kaybının önlenmesi, doğum öncesinden ileri yaşlara kadar tüm yaşamımız boyunca önemlidir.
Çocuklarda işitme kaybının yaklaşık %60’ı halk sağlığı önlemlerinin uygulanmasıyla önlenebilecek nedenlere bağlıdır.
İşitme kaybını azaltmak için;
- Kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarının zamanında ve eksiksiz yapılması
- Anne ve çocuk bakımı uygulamaları
- Genetik danışmanlık
- Orta kulak sorunlarının tanımlanması ve yönetimi
- Ototoksik işitme kaybını önlemek için ilaçların akılcı kullanımı oldukça önemlidir
-
Yenidoğan ve okul çağı işitme tarama programları engellilikten korunmada erken tanı için çok yaygın kullanılan ve en etkili yöntemdir.
Geç kalmak sevdiklerinize ENGEL olmasın!