Türkiye, aşılarla önlenebilir hastalıklara karşı mücadelesinde büyük başarılar elde ediyor. Dünya genelinde pek çok ölüme yol açan hastalıklar, aşı programları sayesinde büyük ölçüde kontrol altına alınmış durumda.
Çiçek hastalığının 1977'de aşılama sayesinde tamamen yok edilmesi, aşıların gücünün bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Aynı şekilde poliomiyelit (çocuk felci) hastalığı da dünya genelinde yaygın aşılama çalışmalarıyla yok edilme aşamasına gelmiştir.
Ülkemiz, son polio vakasını 1998'de görmüş ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi tarafından Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası almıştır.
Maternal-Neonatal Tetanozu Eliminasyonu Programı, 1994 yılında başlatılmış; Nisan 2009’dan bu yana Türkiye yenidoğan tetanozunu elimine etmiş ülkeler arasına katılmıştır.
Difteri hastalığı da uzun yıllardır süren aşılama programları sayesinde ülkemizde görülmemektedir. 2011 yılından bu yana difteri vakası rapor edilmemiştir.
Türkiye, Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında 13 hastalığa (boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, suçiçeği, hepatit A, hepatit B ile S. pneumoniae ve H. influenzae tip b’ye bağlı hastalıklar) karşı aşı uygulamakta ve aşılama takvimi bilimsel gelişmeleri takip ederek oluşturulmaktadır. Bu aşılar ücretsiz olarak tüm çocuklara ve risk gruplarına uygulanmaktadır.
Ülkemizde yüksek aşılama oranları sayesinde önlenebilir hastalıkların vaka sayılarında önemli düşüşler kaydedilmiştir. Örneğin kızamık vaka sayılarında yoğun aşılama ve sürveyans çalışmaları sonucunda önemli azalma görülmüştür.
Ancak, dünya genelinde kızamık virüsünün dolaşımı devam etmekte ve aşı reddi/tereddütü gibi nedenlerle aşısız kişilerin varlığı, hastalığın tehdit oluşturmaya devam ettiği anlamına gelmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019 yılında “aşı reddi/tereddütü”, öngörülen “Küresel Sağlığa Yönelik 10 Tehdit”ten birisi olarak bildirilmiş olup bununla etkin mücadele edilmeye büyük çaba harcanmaktadır. Bu kapsamda tüm dünyada ve ülkemizde çeşitli adımlar atılmakta ve önlemler alınmaktadır.
Türkiye'de her yıl 1 milyon 200 bin bebeğe aşı uygulanmakta ve bu aşıların üretiminden uygulamaya kadar süreci uluslararası standartlara uygun olarak yürütülmektedir. Aşıların saklanması ve dağıtımı, soğuk zincir kurallarına ve elektronik takip sistemine uygun olarak gerçekleştirilmektedir.
Aşılarla önlenebilir hastalıklara karşı kazanılan bu başarıların sürdürülmesi için aşılama hizmetlerinin kesintisiz ve etkin bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Bu, sağlıklı bir toplumun oluşturulması ve sürdürülmesi için temel bir unsurdur.