Meme kanseri, memedeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkar. Meme kanserinin neredeyse tamamı kadınlarda görülür. Ancak erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Meme kanseri ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türüdür. Ülkemizde kanser olan her dört kadından biri meme kanseridir.
Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili değiştirilebilecek risk faktörleri şöyledir:
Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak, yeterli fiziksel aktivite yapmamak (hareketsiz bir yaşam sürmek), hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak, doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak, alkol kullanmak: Özellikle günde 1 bardaktan (1 bira, 1 bardak şarap, 1 duble sert alkollü içecek) daha fazla alkol tüketimi riski daha çok arttırmaktadır.
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir:
Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi (belirgin bir yumru hissedilmese bile), memede ya da meme ucunda ağrı, meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl), meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü, meme derisinde tahriş, tek taraflı meme ucunda akıntı- özellikle kanlı akıntı, memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği, meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma, koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir
Bu belirtilerden herhangi biri meme kanseri dışındaki şeylerden de kaynaklansa da, belirtiler görüldüğünde, nedeninin bulunabilmesi için bir genel cerrahi uzmanına muayene olunmalıdır.
Tanı:
Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlenmesidir. Erken tanı için aşağıdaki yöntemler uygulanmaktadır:
- 20-40 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalıdır. Meme kanseri belirtilerden biri görüldüğünde vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Ayrıca iki yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmelidir.
- 40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmeli ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir.
Ülkemizde her ilde var olan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (ücretsiz olarak mamografi çekilmekte; ayrıca kendi kendine meme muayenesi eğitimleri ve broşürleri de ücretsiz olarak verilmektedir.
Tedavi
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup; tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Meme kanserinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.
Korunma
Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı (sebze ve meyveden zengin) beslenme alışkanlıkları, haftada en az 150 dakika orta düzeyde (en az 10 dakika tempolu yürüyüş, bisiklete binme gibi) ya da hafta da en az 75 dakika ağır düzeyde (en az 10 dakika koşma, yüzme gibi) fiziksel aktivite yapma, sağlıklı kiloda olma ve bu kiloda kalma ile alkol kullanmama meme kanseri riskini azaltmaktadır. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup olunmadığı öğrenilebilir. Özellikle 1,5-2 yıl emzirmenin de anneyi meme kanserinden koruduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır.